Sevgili Meslektaşımız,
Bu ülkede iyi hekimlik yapmaya çalışan bizler için çok anlamlar taşıyan bir 14 Mart’ı daha birlikte karşılıyoruz. Ne yazık ki, yanlış politikalar sonucunda sağlık sistemimizin geldiği nokta ve bunun bizlere yansıyan ağır çalışma ve yaşam koşulları, bu yıl da 14 Mart’ı bir bayram olarak kutlamamıza izin vermiyor. Ancak bu kez, önceki yıllara kıyasla daha umutluyuz. Çünkü tüm olumsuzluklara rağmen, mesleğimizi büyük özveriyle ve en iyi şekilde yapmaya çalışan hekimler olarak yıllardır dile getirdiğimiz eleştirilerin haklılığı artık net bir şekilde ortaya çıktı.
Hepimizi derinden sarsan ve toplum ile hastalarımız arasındaki güven ilişkisini ciddi şekilde zedeleyen "yenidoğan skandalı" ve sonrasında yaşananlar, yıllardır anlatmaya çalıştığımız gerçekleri tüm toplumun görmesini sağladı. Artık geniş bir kesimde, sağlık alanında hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması gerektiği düşüncesi güçlenmiş durumda. Bu süreç, daha nitelikli bir sağlık sistemi arayışını da beraberinde getirdi.
Şimdi bebeklerin ölmediği, insanlarımızın sağlıklı olduğu, biz hekimlerin işimizi iyi hekimlik değerleri ile özgürce yaparak mutlu olduğumuz bir sağlık sisteminin kurulabilmesi için daha çok çalışma zamanı. Tıbbın kurucuları Hipokrat’ın, Galen’in yaşadığı bu topraklarda, İbni Sina’nın birikimini devralmış, gerektiğinde katır sırtında köy köy gezerek trahomu, çiçeği, çocuk felcini, sıtmayı yok etmiş, pandemilerde, depremlerde canı pahasına insanlara hizmet vermiş hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız var. Güzel ülkemizin bunu yapabilecek maddi kaynakları olduğunu da biliyoruz. Eksik olan tek şey siyasi iradedir. Siyasetçilerde olmayan irade biz hekimlerde var. Hekimlerin iradesinin vücut bulduğu Türk Tabipleri Birliği’nin 60 yıla dayanan bilgi birikimi, üretimleri, kadroları ve sizler gibi ülkesini, insanlarını seven, çalışkan, değerli üyeleri var.
Buradan aldığımız güçle ülkemizin ihtiyacı olan, bizlerin ve halkın mutlu olacağı bir sağlık sisteminin kurulabilmesi için aylardır çalışıyoruz. “Başka Bir Sağlık Sistemi” için 9 başlıkta çalışma grupları oluşturduk. Farklı illerde simpozyumlar, çalıştaylar, çevrim içi ve yüz yüze toplantılar yaparak önerilerimizi kısa, sade ve anlaşılabilir şekilde özetledik. 10 Mart’ta bir basın toplantısı ile Başka Bir Sağlık Sisteminin amacını ve temel unsurlarını kamuoyu ile paylaştık. Önümüzdeki aylarda her bir başlıkta hazırladığımız önerileri, üyelerimiz, sağlık çalışanları, uzmanlar, bilim insanları, yöneticiler ve halkın temsilcileriyle birlikte tartışarak son halini vermek istiyoruz. Elbette kanun yapıcı olmadığımız için yanlışları hemen düzeltme şansımız yok. Ancak geniş toplum kesimlerini de yanımıza alarak politika yapıcıları önerilerimizi hayata geçirmeye zorlayan bir güç olabiliriz.
Umutluyuz, kendimize ve size güveniyoruz. 25 Şubat’ta İstanbul’dan başlayıp 1 Mart’ta Ankara’da son bulan Beyaz Yürüyüşümüz sırasında ziyaret ettiğimiz illerde halkın, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ilgisi umudumuzu daha da artırdı.
Evet “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün!” Bunu ancak birlikte başarabiliriz!
Yıllardır uygulanan yanlış politikaların mağduru olan biz hekimlerin artık başka bir sağlık sistemini kuracak özneler olmamız gerekiyor. Sorunları en iyi biz biliyoruz; öyleyse çözümleri de en iyi biz üretebiliriz!
Bu süreçte her meslektaşımızın katkısı, eleştirisi ve önerisi büyük değer taşıyor. Sizleri, çalışmalarımızı takip ederek bize güç vermeye ve umudu hep birlikte büyütmeye davet ediyoruz. Her gün onlarca hasta ve hasta yakınıyla doğrudan iletişim kuran sizler, “Başka Bir Sağlık Sistemi” önerimizi halka anlatan umut elçilerimiz olabilirsiniz.
Meslek onurumuz için, şiddetsiz güvenli ve güvenceli bir sağlık ortamı için, halkın ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmetine kavuşabilmesi için, bütün zorluklara ve karanlığa inat bilimin, emeğin, dayanışmanın, birlikte üretmenin ışığını yükseltmek bizlerin elinde.
Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün! Sizinle mümkün! Haydi hep birlikte kuralım.
Sevgi ve saygılarımızla
Dr. Alpay Azap
Türk Tabipleri Birliği
Başkanı